Fransa Strasburg’dan İstanbul seçimleri!

Elimizde imkân olsa da, Türkiye’de yaşayan insanlarımızı Avrupa’ya getirebilsek ve buralarda en azından bir hafta geçirmelerini sağlayabilsek. 

Kimliğinin tarifini, dostunun, düşmanının kim olduğunu, melek yüzlü görünenlerin, o melek yüzlerinin gerisinde nasıl bir şeytanlık gizlediklerini, ah bir gösterebilsek! 

Evet, Avrupalının gözünde İslam eşittir Türk! 

İster Kürt olun, ister Arap, Marok ne olursanız olun Müslümansanız ve Müslümanca bir duruş sergiliyorsanız adınız Türk’tür! 

 Avrupa’da yaşayan Müslümanların hayatına bakarsanız, hep aynı şeyi görürsünüz. Mesela, şu Ramazan ayında iftar sofralarının kurulduğu, İslam Medeniyetinin zenginliklerinin, kültürünün yaşandığı ve yaşatıldığı organizasyonların hemen hemen hepsi Türkler tarafından organize edilip yapılmaktadır. Neredeyse, şu anda Avrupa’nın hemen hemen her yerinde görünen durum budur! 

İşin hülasası, nerede İslam var ise orada Türk kültürü vardır ve her şeyin merkezindedir! 

Sakın ha sakın, bu ifadelerimi milliyetçilik duygusuyla yazılmış bir beyan olarak kabul etmeyin! 

Yok eğer, nüfus cüzdanınıza göre Müslüman olup da, İslam medeniyetine, İslam Medeniyetinin zenginliklerine, kültürlerine karşıysanız, işte o zaman Türklüğünüz, Kürtlüğünüz, Araplığınız görülür ve öyle kabul görür. 

Dahası, şu anda siyasi olarak mevcut iktidara dahası Recep Tayyip Erdoğan ismine menfi tavır takınanları, Avrupa’ya getirseniz istisnasız yüzde sekseni Ak Parti’ye oy verecektir! 

Bunu genel seçimlerde Avrupa’da yaşayan insanlarımızın kullandıkları oyun kahir ekseriyetinin Ak Parti’ye çıkıyor olmasında da görebilirsiniz! 

Bu durumun ana nedenlerinden birinin Avrupa’daki insanımızın, Türkiye ile Avrupa arasındaki kıyaslamayı daha sağlıklı yapabiliyor olmalarının yanında, başka bir sebebi daha vardır ki, o da çok önemli olup, asıl bu hususun üzerinde konuşulması ve tahlil yapılması gereklidir. 

O da, yirmi yıla yakın süren Ak Parti iktidarının sonucunda ortaya çıkan Yeni Türkiye’nin marka değeridir! 

İşte, bu marka değeri, içerideki ve dışarıdaki İslam, Türk düşmanlarını çıldırtmış durumdadır! Farklı dil, din ve kültürlere ait düşmanlar tüm farklılıklarını ve geçmişe dayanan düşmanlıklarını bir kenara itmişler, Yeni Türkiye’nin marka değerini, o değeri ortaya çıkaran Ak Parti dolayısıyla da Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığında bir araya gelmişlerdir. 

Lafı, evelemeye gevelemeye hiç gerek yok, içte de dışta da durum budur! 

Ne zaman ki, Yeni Türkiye, içerde altyapı ve ekonomik büyüklüğü ile kendini gösterdi, dünyada da ilk 10’u zorlamaya başladı, ne zaman ki, medeniyet coğrafyasında hareket etmeye başladı, ne zaman ki, Yeni Türkiye, köle pazarlarında satılan Afrika’nın çocuklarının elinden tutup ona ekmeyi, biçmeyi, balık tutmayı öğretti, işte o zaman, dünün sömürgeci, köle tüccarları ve içimizdeki bayileri çıldırdılar! 

Bu gerçek dün de böyleydi, bugün de böyle, emin olun yarın da böyle olacaktır! 

Bakınız, yarın 27 Mayıs! 

 27 Mayıs (1960) yolsuz, izsiz Türkiye’de yol yapan, hastane yapan, tek parti zulmü altında inleyen Anadolu insanının sesi olup, ‘’Yeter söz milletindir’’ diyen merhum Adnan Menderes’in, içimizdeki vahşi kapitalizmin uşakları tarafından alaşağı edilmesinin seneyi devriyesi! 

Aynı şey Recep Tayyip Erdoğan’a da, 15 Temmuz 2016’da yapılmak istenmişti! Başaramayınca da şimdi Avrupa sokaklarında, Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının dili olup, kol kola kapı kapı dolaşıp Yeni Türkiye’yi karalamaya çalışmaktalar! 

Ellerindeki tek koz da yenilenecek olan İstanbul seçimleri,  eğer bu seçimlerde istedikleri sonucu alırlarsa, seyredin o zaman siz Avrupalısı, PKK’lısı, Fetöcüsü nasıl ortalığı toza dumana katacaklar! 

Son kertede demem şu ki, kendisini milli, yerli olarak addeden kim varsa, en azından PKK, FETÖ birlikteliğinden daha fazla kol kola girmelidir, İstanbul seçimleri alınmalıdır!